Ülkemizde temel besin kaynaklarından biri olan çeltik, pilav ve yemeklerde yoğun olarak kullanılan bir tahıldır. Ülkemizin bütün bölgelerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Özellikle Marmara ve Karadeniz bölgelerinde yoğunluktadır. Buralara göre Ege ve Doğu Anadolu Bölgelerimizde ekiliş alanı daha azdır.
Bilimsel İsmi : Oryza sativa
Ülkemizde yetiştirilen pirinç bize yetmemektedir ve her yıl artış gösteren bir oranda pirinç ithalatı yapılmaktadır. Bunun sebebi ekiliş alanlarının ve çeltik üretimindeki verimliliğin yetersiz olmasıdır. Çeltik üretimindeki verim ve kalite sorunları pazara olumsuz şekilde yansımaktadır.
Çeltik çiftçisi, yüksek verim almayı amaçlamaktadır. Çeltik fabrikaları randımanı yüksek temiz çeltik almak istemektedir. Tüketiciler ise damak zevklerine uygun temiz pirinç tercih etmektedir. Bu şekilde işleyen bir piyasada kesinlikle yüksek kalite ve verim amaçlanmalı bu amaçlar yerine getirilmelidir.
Bu şekildeki bir üretimin uygulanması için ise ekilecek çeşidin seçimi, tarla hazırlığı, ekim zamanı ve sıklığı , gübreleme şekli ve dozu, ilaç kullanımı, sulama, hasat zamanı ve yöntemi, kurutma ve depolama , pirince işleme ve pazarlama safhalarının uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bütün bu uygulamalar doğru şekilde yerine getirilse dahi, yetiştirme zamanındaki iklim şartları pirincin kalitesini etkilemektedir.
Ülkemizde yetiştirilen pirinç bize yetmemektedir ve her yıl artış gösteren bir oranda pirinç ithalatı yapılmaktadır. Bunun sebebi ekiliş alanlarının ve çeltik üretimindeki verimliliğin yetersiz olmasıdır. Çeltik üretimindeki verim ve kalite sorunları pazara olumsuz şekilde yansımaktadır.
Çeltik çiftçisi, yüksek verim almayı amaçlamaktadır. Çeltik fabrikaları randımanı yüksek temiz çeltik almak istemektedir. Tüketiciler ise damak zevklerine uygun temiz pirinç tercih etmektedir. Bu şekilde işleyen bir piyasada kesinlikle yüksek kalite ve verim amaçlanmalı bu amaçlar yerine getirilmelidir.
Bu şekildeki bir üretimin uygulanması için ise ekilecek çeşidin seçimi, tarla hazırlığı, ekim zamanı ve sıklığı , gübreleme şekli ve dozu, ilaç kullanımı, sulama, hasat zamanı ve yöntemi, kurutma ve depolama , pirince işleme ve pazarlama safhalarının uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bütün bu uygulamalar doğru şekilde yerine getirilse dahi, yetiştirme zamanındaki iklim şartları pirincin kalitesini etkilemektedir.
Fideleme ile ekim yönteminde ise fideliklerde çimlendirilen fideler 4-5 yapraklı duruma geldiklerinde tarlaya şaşırtılabilirler. 5-10 gün sonra norma büyüme devam ederek kardeşlenmeye başlarlar. Fideleme ile yönteminin serpme ekime göre avantajları; başlangıçta az su gereksinimi, ilk bahar erken donlarından kaçınma, su ve iç gücü tasarrufu, bu avantajlara rağmen fideleme yöntemi de ülkemizde yeterince kullanılmamaktadır. Bunun sebebi diğer ülkelere göre ülkemizdeki girdi maliyetlerinin pahalı olmasıdır.
Fideleme ile ekim yönteminde ise fideliklerde çimlendirilen fideler 4-5 yapraklı duruma geldiklerinde tarlaya şaşırtılabilirler. 5-10 gün sonra norma büyüme devam ederek kardeşlenmeye başlarlar. Fideleme ile yönteminin serpme ekime göre avantajları; başlangıçta az su gereksinimi, ilk bahar erken donlarından kaçınma, su ve iç gücü tasarrufu, bu avantajlara rağmen fideleme yöntemi de ülkemizde yeterince kullanılmamaktadır. Bunun sebebi diğer ülkelere göre ülkemizdeki girdi maliyetlerinin pahalı olmasıdır.
Çeltik bitkisi tarladan tane ve sap olarak fazla kuru madde kaldırmaktadır. Buna bağlı olarak da bitki besin maddesi ihtiyacı fazladır. Bu nedenle iyi verim almak için iyi bir gübreleme yapmak zorunludur. Azotlu ve fosforlu gübreler çeltikte verim ve kalite artışı için önemli gübrelerdir. Tarlaya yeşil gübre olarak önceden ekilmiş baklagilleri iyice sürüp toprağa karıştırılması da gerekmektedir ancak ülkemizde çeltikte gübreleme sadece ticari gübreler ile yapılmaktadır.
Çeltikte kullanılacak olan azotun amonyum sülfat şeklinde olması yapılan araştırmalar sonucunda nitrite oranla çok daha fazla verim ve kaliteye olumlu etki ettiği gözlemlenmiştir. Verilmesi gereken fosforlu gübrenin de triple süper fosfat olması verim ve kalite açısından önem arz etmektedir. Verilecek olan fosfor ve potasyumlu gübrelerin tamamı ve azotlu gübrenin de 1/3 ‘ü ekimden önce, azotun geri kalan payları ise kardeşlenme döneminde ve salkım oluşumu başlangıcında verilmelidir.
Çeltiklerin olgunlaştığını anlamak için salkımların rengine bakılmalıdır. Salkımların % 80’i sarı rengi aldığında ve daneler de sert mum şeklini aldığında çeltik hasat edilebilir. Hasat etmeden önce iyi karar verilmelidir. Erken hasatta olgunlaşmamış tebeşirimsi ve yeşil daneler nedeniyle verim ve randıman düşmektedir. Geç hasatta ise kuşlar ve kemirgenler gibi hayvan zararı ile kırık pirinç oranı artmakta ve kurutma problemi çıkmaktadır. Bu dönemde rutubet oranı % 22 – 24 arasındadır.
Çeltik hasadı yapıldıktan sonra güvenli bir şekilde depolanabilmesi için rutubet oranının en az % 14’e düşürülmesi gerekmektedir. Güneşin altında kurutma yapılan çeltik sert beton yada benzeri bir zemine serilmeli sergi kalınlığı ise 4 – 5 cm’yi geçmemelidir. Sık sık karıştırma işlemi yapılmalıdır. Depolama sırasında çeltiğin rutubetinin % 14’ün altında olması gerekmektedir. Bu rutubet oranı arttıkça mikroorganizma ve böcek zararı da artmaktadır. Ambarın nispi rutubeti ise % 60’ın altında olmak zorundadır. Sıcaklıkta olabildiği kadar düşük tutulmalıdır.
Çeltikler ağaç liflerinden yapılmış çuvalların içine ve tahta paletlerin üzerine koyularak depolanırsa hava sirkülasyonu sağlanacağından dolayı depolama süresi de uzar. Tohumluk olarak kullanılacak danelerin depoda 2 yıldan fazla bekletilmemesi gerekmektedir.
© 2024 Özaydınlı Gıda - Tüm hakları saklıdır.